1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Türkiye’de böbrek taşı çok yaygın, sebebi ise…

Türkiye’de böbrek taşı çok yaygın, sebebi ise…

featured
turkiyede-bobrek-tasi-cok-yaygin-sebebi-ise.jpg
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Son yıllarda dünya genelinde artan ve nüfusun yüzde 10-15’ine ulaşan böbrek taşları ülkemizde çok daha yüksek bir seviyede görülüyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Tekin, bunun başlıca nedeninin Türkiye’nin “Taş kuşağı” ülkeleri arasında yer alması olduğunu belirterek, “Taş kuşağı ülkelerinin en önemli özelliği sıcak bir iklime sahip olmalarıdır. Uzun süreli sıcak havalarda vücutta artan sıvı kaybına ek olarak yeterince su içilmemesi ve aşırı tuz tüketimi gibi bazı hatalı beslenme alışkanlıkları böbrek taşı oluşumuna zemin hazırlamaktadır” diyor.

Ülkemizde her yıl yaklaşık 1 milyon kişiye böbrek taşı tanısı konulduğuna işaret eden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Tekin, “Genellikle 30-50 yaş arasındaki bireyleri etkileyen böbrek taşları çok şiddetli yan ağrısına neden olmalarının yanı sıra tedavide gecikildiğinde  idrar yolu enfeksiyonu,  böbrekte şişme ve böbrek fonksiyon kaybı gibi ciddi sorunlara yol açabilmektedir” diye konuşuyor. Prof. Dr. Ali Tekin,  bu noktada böbrek taşlarında erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çekerek, çok önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!  

Görülme sıklığı giderek artıyor! 

İdrarda bulunan mineraller ve kalsiyum, oksalat ile ürik asit gibi tuzların kristalleşerek birikmeleri sonucu oluşan böbrek taşına pek çok etken yol açabiliyor. Yetersiz sıvı alımı,  aşırı tuz tüketilmesi ve hayvansal proteinden zengin beslenme gibi beslenme hataları, obezite, metabolik sendrom, aile öyküsü, bazı metabolik hastalıklar (hiperkalsiüri, hiperoksalüri, vb), bazı ilaçlar (vitamin D, kalsiyum takviyeleri, vb) ile idrar yolu enfeksiyonları, en önemli faktörleri oluşturuyor.  İdrarda taş oluşumunu önleyen sitrat gibi maddelerin yetersiz olması da süreci hızlandırıyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Tekin, son yıllarda böbrek taşının görülme sıklığında artış gözlendiğine işaret ederek, “Bu artışın sebepleri arasında iklim değişikliğiyle birlikte sıcaklık artışı, obezite ve hareketsiz bir yaşam tarzı yer almaktadır. Benzer nedenlere bağlı olarak böbrek taşı görülme yaşında da bir düşüş söz konusudur” bilgisini veriyor. 

Kışın yetersiz su tüketimi riski artırıyor!

Kış aylarında böbrek taşlarının oluşum riskinin arttığını vurgulayan Prof. Dr. Ali Tekin,  bunun en önemli sebebinin ise soğuk havalarda susuzluk hissinin azalması nedeniyle yetersiz su tüketimi olduğunu söylüyor. Susuzluğun idrarda bulunan minerallerin yoğunlaşmalarına ve çökerek kristal oluşumuna neden olduklarını aktaran Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Tekin, “Bu kristaller zamanla birikerek taş halini almaktadır. Dolayısıyla, kış aylarında böbrek taşı oluşumunu önlemek için günde ortalama 2 – 2.5 litre su içilmesi çok önemlidir. Ayrıca, düzenli olarak fiziksel egzersiz yapılması, aşırı tuzlu, şekerli ve fast food ağırlıklı gıdaların tüketiminden ise kaçınılması gerekmektedir” ifadelerini kullanıyor. 

En yaygın belirtisi çok şiddetli yan ağrısı!

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Tekin, böbreklerde oluşan taşların özellikle üreter adı  verilen ve böbrek ile mesane arasında yer alan kanala düştüklerinde en sık “renal kolik” denilen çok şiddetli yan ağrısına yol açtıklarının altını çiziyor. Prof. Dr. Ali Tekin, şiddetli ağrıya “İdrardan kan gelmesi, sık sık idrara çıkma, idrarı tam boşaltamama hissi, sürekli idrar varmış hissi, idrar yolunda yanma, bulantı ve kusma”  gibi belirtilerin de eşlik edebildiğini belirtiyor. 

Erken tanı ve tedavi çok önemli! 

Böbrek taşlarında erken tanı ile hem hastada sorunlar yaşanması önlenerek yaşam konforu artırılıyor hem de tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, böbrek fonksiyon kaybı ve cerrahi müdahale gibi olası riskler önemli ölçüde azaltılıyor. Böbrek taşlarının tedavisinde; üriner (boşaltım) sistemin taşlardan tümüyle temizlenmeleri hedefleniyor. Özellikle 5-6 mm’den küçük böbrek taşları bol sıvı tüketimi ve fiziksel egzersizler (Yürüyüş, zıplama vs) gibi basit yöntemlerle kendiliğinden düşebiliyor. Doktor tavsiyesiyle kullanılacak olan bazı ilaçlarla bu süreç kolaylaştırılabiliyor. Daha büyük taşlarda ise taşın lokalizasyonuna göre, medikal tedaviler, ESWL (beden dışı şok dalga tedavisi) veya kapalı endoskopik cerrahi tedaviler ile (URS, RIRS, PCNL, vb.) üriner sistem taşlardan tümüyle temizlenebiliyor. 

Ameliyatlar endoskopik kapalı yöntemle yapılıyor

Böbrek taşlarının tedaviyle düşürülemediği durumlarda, geçmeyen veya tekrarlayan ağrılarda, böbrek fonksiyon kaybı riskinin arttığı tablolarda ve 2 cm’den büyük böbrek taşlarında ameliyat gündeme geliyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Tekin, günümüzde ameliyatların neredeyse tümünün, açık cerrahiye gerek kalmadan, endoskopik kapalı yöntemlerle yapıldığına değinerek, “Böbrek taşı ameliyatları, ciddi teknolojik gelişmelerle birlikte, son 20-25 yılda büyük değişim geçirdi. Aşırı büyük taşlar hariç, taşları normal idrar yolundan endoskopik kapalı girişimlerle tedavi edebiliyoruz. Sadece 2-3 mm’lik ince esnek aparatlarla böbreğe kadar ulaşıp, yeni nesil lazerler ile taşları yok edebiliyoruz. Kapalı yöntemler sayesinde hastalarımız ameliyatlardan sonra aynı gün evlerine dönebilmektedirler” diye konuşuyor.

Önlemek tedaviden çok daha kolay! 

Teknolojik gelişmeler sayesinde böbrek taşı tedavisi büyük ilerleme kaydetse de önleyici tedbirler alınmazsa hastaların hemen hemen yarısında 5-10 yıl içerisinde tekrar taş gelişimi kaçınılmaz oluyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Tekin, aslında hastaların çoğunda böbrek taşlarının düzeltilebilir sebeplerden kaynaklandığını hatırlatarak “Sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla böbrek taşı oluşumunu önlemek her zaman tedavi etmekten daha kolaydır” diyor.  

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
joy
Joy
0
cong_
Cong.
0
loved
Loved
0
surprised
Surprised
0
unliked
Unliked
0
mad
Mad
Türkiye’de böbrek taşı çok yaygın, sebebi ise…

Giriş Yap

Yazıloji ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Follow Us